Mesleğe ekonomi muhabiri olarak başlayan, ama ne hikmetse görevli olarak Davos'a hiç gitmemiş 15 yıllık bir TRT Muhabiri olarak, bu kez hiç beklemediğim bir anda geldi Davos görevi.Biraz, tüm dünyanın yakından izlediği bir zirveye tanık olacak olmanın verdiği heyecan, biraz başımıza ne geleceğini bilememenin endişesiyle düştük yollara.
Davos'a gitmek için en ideal güzergah Zürih'e uçup, oradan araç kiralamak.Aslında Davos'un tam merkezine kadar giden tren de mevcut, lakin sürekli mobil halde bir haber ekibi için böylesi daha uygundu. THY'nin seferi gayet makul bir fiyataydı ama seyahatin geri kalanı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Araba kiralamaktan, yemek ve hatta içme suyuna, otel ücretlerinden, hediyelik eşyaya, ne pahalı bir ülke bu İsviçre yahu...
Davos merkezdeki oteller bir yıl önceden rezerve edildiğinden, -kalanların gecelik fiyatları da bir kaç binden başladığı için- biz de konaklamak için 45 dakikalık mesafedeki Chur kasabasında konakladık. İyi ki de öyle yapmışız, zira İsviçre'nin en eski kasabası sıfatını da elinde bulunduran bu acayip sevimli yer, eski evleri, labirent sokakları, caddeleri, velhasılı insanın içini ısıtan havasıyla Davos'un kat be kat üzerindeydi.Özellikle konakladığımız Romantic Hotel Stern, imkanı olanların dünya gözüyle bir gece geçirmesi gereken yerlerden...
Davos izlenimlerine gelince....İlk bakışta gayet sıradan bir kayak merkezi gibi geliyor insana.Ancak Davos'un hemen ertesinde Uludağ'a gidince, Davos'a haksızlık ettiğimi anladım doğrusu.Bence burayı özel kılan yanı, şehrin göbeğinde bile kayak yapma imkanı bulabilmeniz.Yani Davos'ta kayak için illa telesiyeje binip bir yerlere çıkmanıza gerek yok.Kaldığınız yerin önünde bile kaymaya başlayabilirsiniz.Zaten okul çocukları, Davoslular yani, kayarak gidip geliyorlar her yere.Özelllikle, öğretmenlerinin sözünden çıkmamaya çalışan çocuklar pek sevimli...
